
Hayatını Bilime Adayan Kadın: Marie Curie
Nobel Ödülü Alan İlk Kadın.
19.yy yerini 20.yy’a bırakırken zamanının en önemli bilim insanlarından biri olmak için erkeklerin Dünyasında muhalefetle, şüpheyle ve inanılmaz bir kişisel riskle yüzleşen bir kadın vardı: Marie Curie
‘’Bu hayatta korkulacak hiçbir şey yoktur. Sadece anlaşılması gereken şeyler vardır.’’
Marie Curie ve eşi Pierre Paris’teki Kimya Ve Fizik okulunda çalışırken Marie , mineral uranit üzerinde çalışmaya başladı. Bunun içinde Uranyum cevheri vardı. Ama Marie bunun yüksek radyoaktivite seviyesinin başka bir bileşenin bulunması anlamına geldiğine inanıyordu. Çift onun haklılığını kanıtlamak için çalışmaya koyulurken bu süreçte periyodik tabloya 2 keşfedilmemiş element eklendi. Polonyum ve Radyum.
‘’Radyum birilerini zengin etmek için keşfedilmedi. Radyum bir element. Tüm insanlığa ait.’’
–Marie Curie
Çalışmaları sayesinde 1903 yılında Fizik alanında Nobel kazandılar.
Marie Curie, eşi Pierre’in öğretmenlik yaptığı Sorbonne’a, 1904 yılında laboratuvar asistanı olarak atandı. Pierre, 1906 yılında bir at arabasının çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
Marie eşinin 1906’daki ölümünden sonra araştırmalarına devam etti. Ve onun kürsüsüne atanarak Sorbonne’de ders veren ilk kadın oldu. 1911’de radyoaktiviteyi ölçen araçlar yarattığı için Kimya dalında Nobel kazandı. Böylece bireysel olarak Nobel kazanan ilk kadın ve 2 kategoriden Nobel sahibi olan tek kadın oldu. Marie, 1.Dünya Savaşı’nın başlangıcında dikkatini taşınılabilir röntgen yardım etmeye verirken bunları kurmak için cephelere gitti. Marie savaştan sonra araştırmaları ve akademisyenliğiyle ödüller kazanmaya devam etse de Fransa’daki erkek bilim insanlarının topluluğunda gelen muhalefetle karşılaşırken çalışmaları karşılığında hiçbir zaman fazla gelir elde edemedi.
‘’ Yaşamda korkulacak hiçbir şey yoktur, her şey anlamak içindir’’
– Marie Curie
Karşılaştığı kişisel bedellere ve sosyal güçlere rağmen yeteneğini bilim için kullanmak üzere mücadele etti. Bugün erkek egemen alanlarda çalışan kadınlar için bir rol model olmaya devam etti.
Albert Einstein’ın şu sözü Marie Curie’i özetliyordu aslında:
‘’ Marie bütün ünlü insanlar arasında, sahip olduğu üne karşın hiç yozlaşmamış tek kişidir’’
BİLİM İÇİN ÖLEN KADIN
Marie, Dünya’daki en tehlikeli maddelerden bazılarıyla çalışıp genelde bunlarla çok az ya da hiç koruma aracı olmadan haşır neşir oldu. Bu da 1934 yılında ölümüne neden oldu. Marie’nin not defterleri bile o kadar fazla radyasyona maruz kalmıştı ki , bugün bile defterler kurşun kaplı bölmeli alanlarda saklanıyordu. Ölümünden sonra kendisine “Bilim İçin Ölen Kadın” denildi.
Marie’nin radyokaktivite çalışmalarından dolayı, radyokativite birimine “curie” denilmektedir.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani, o derecede, öylesine ki,
Meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut, kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel,
En gerçek şeyin yasamak olduğunu bildiğin haldeNazım Hikmet